Son Dakika Haberleri
/
1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan iki katlı kervansaray, klasik Osmanlı dönemi kervansaraylarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde Çeşme otelleri arasında bulunan kervansaray Çeşme'de yer almaktadır.
Ali Pabuççu'nun oğlu Ömer'in mimarlığını yaptığı yapı, "U" biçiminde bir plana göre tasarlanmıştır. “U” biçimindeki yapının ortasında geniş bir avlu ve bu avlunun etrafında da çeşitli dükkanlar ve odalar bulunmaktadır. Merdivenlerle birinci kata çıkılabilen Kervansaray, biçimsel olarak giriş katıyla aynı plana sahip olmaktadır.
Kervansaray, ilk yapıldığı zamanlarda özellikle yabancı tüccarların sıklıkla uğradığı bir yer olma özelliği kazanmıştır. Bu nedenle de Kervansaray zamanla yabancı tüccarların kaldığı yer olmanın yanında hayvanlarıyla geceyi geçirebilecekleri veya mallarını koruyup, satabilecekleri bir yer haline gelmiştir.
Çeşme Kanuni Kervansarayı Yapısal Özellikleri
Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde de geçen Çeşme Kervansarayının dış cephelerinin birbirinden farklı görünüşleri olduğu söylenmektedir. Batı cephesinin karışık olarak yontma taş ve tuğla sıraları ile yapıldığını gözlemleyen Evliya Çelebi, kervansarayın yan cephelerinin ise moloz taş ve tuğla parçalarından oluştuğunu söylemektedir.
Ayrıca, avlunun güneydoğu köşesinde ve doğu-batı yönünde uzanan bir yağhane binası bulunmaktadır. Aynı zamanda, kuzey-güney yönüne üzeri tonozlu üç oda yerleştirilmiştir.
Kervansarayın giriş kapısı yanından çıkılan 28 odalı ikinci bir kat vardır. Klasik Osmanlı kervansaray mimarisi örneklerinden olan bu yapıda her iki kat birbirinin eş planı olarak tasarlanmıştır.
Kervansarayın yuvarlak bir giriş kapısı vardır ve bu kapı iki renkli taşla örülmüş ve dikdörtgen kesme taştan bir çerçeve içerisine alınmıştır. Girişin üst kısmında dışa açılan mazgal pencereler vardır ve cephe görünümü kirpi saçaklı bir kornişle sonuçlanmakta, yapının tümü ahşap bir çatı ile örtülmektedir.
Günümüzde otel olarak kullanılan Kervansaray, Çeşme Kalesi’nin arkasında olmasından kaynaklı olarak da tarihsel dokunun hissedildiği bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır.
0 Yorum