Aile Şirketlerinin Salgın Sonrası İlk Hedefi Dijitalleşme

Urhan, Türkiye'deki firmaların yüzde 97'sinin aile şirketi olduğunu belirtti.

Bu yüzden aile şirketlerinin ekonominin can damarı olduğunu ifade eden Urhan, TAİDER'in de "ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik" sloganıyla bu şirketleri geleceğe taşımayı amaçladığını vurguladı.

Dernek olarak yaptıkları bir ankette işletme sahiplerinin ortalama 25 yıl işin başında kaldığını belirlediklerine işaret eden Urhan, "Ortalama aile işletmelerinin ayakta kalması süreci de 27 yıl. Yani geçişlerde şirketlerin geneli kayboluyor. Bunun üzerinde çok duruyoruz. Aile işletmelerini sürdürülebilir kılacak uygulamalar var. Bunların en başında kurumsallaşma geliyor. Sadece kurumsallaşma da yeterli olmaz. Kurucu nesiller işi devretmeye zorlanıyor. Bırakmak ve bunu hazırlamak zorunda. İki tarafın da şirkete koyacağı avantajlar var. Biri geleneğe hakim, bilgi birikimi var. Genç olan taraf da teknolojiyi, geleceği, açılımları ve inovasyonu barındırıyor. Bunların harmanlanması bizin için çok önemli." dedi.

İlk Hedef Dijitalleşme

Aile işletmelerinin salgın sürecinde çok hızlı hareket ettiğine dikkati çeken Urhan, "liderlik vasfı ve anında karar alabilme gücü" gibi unsurların avantajını kullandıklarını dile getirdi.

Aile şirketlerinin krizlere çok hızlı adapte olabilme şansları olduğunu anlatan Urhan, "Pandemide aile şirketleri başarılı bir sınav verdi. Salgın sürecinde yaptığımız bir araştırmada aile şirketlerinin finansal durumlarını 3 ay öncesiyle kıyaslandıklarında yüzde 42,5'i iyimser tablo çizmiş. Yüzde 41,1'i de önceki durumla aynı demiş. Yüzde 16 civarında da olumsuz etkilenen var. Salgın sonrası aile şirketlerinin önceliklerinde dijitalleşme öne çıkan ilk madde. Kovid-19 bize dijitalleşmeyi öğretti. İkinci konu da yeni ürün ve hizmetlerin piyasaya sunulması. Bu ikinin yanında bir de maliyet azaltma var." ifadelerini kullandı.