Son Dakika Haberleri
/
İzmir'de depremde kahramanlıklarıyla öne çıkan arama kurtarma çalışanları, enkazdan aldıkları İdil'ler, Elif'ler ve Ayda'larla moral buluyor.
Depremde yıkılan binalarda Türkiye'nin dört bir yanından İzmir'e gelen ekipler, enkaz altında kalanları kurtarmak için büyük çaba gösterdi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve farklı belediyelerin itfaiye ekiplerinin yanında çeşitli sivil toplum örgütlerinin organizasyonuyla çok sayıda gönüllü, ekiplere destek verdi.
Yaşadıkları zorlukları, ulaşılabilecek canları kurtarma umuduyla aşmaya çalışan gönüllü ekipler, yorgunluğa aldırış etmeden yoğun mesai harcadı.
Bir Cana Daha Ulaşma Umuduyla Çalışıyorlar
AKUT Uluslararası Operasyonları Sorumlusu Burak Galip Akkurt, 25 yıldır afet yerlerinde hayat kurtarmaya çalıştığını söyledi.
Dağcılık eğitimi aldığını ve bu alanda çok sayıda kurtarma faaliyetlerine katıldığını anlatan Akkurt, yurt içi ve dışında çok sayıda deprem bölgesinde arama kurtarmada gönüllü görev aldığını dile getirdi.
Akkurt, Türkiye'de afet yerlerinde çok sayıda hayatın enkazdan kurtarılmasına katkı sağladığını belirterek, "1999'daki Gölcük, Düzce, Bingöl ve Van depremlerinde teşkilat olarak çok sayıda hayat kurtardık. İzmir'de de İdil, Elif, Ayda... Son kişiyi, 'Hep canlı çıkaracağız' umuduyla ve motivasyonuyla çalışıyoruz.” dedi.
“Arama kurtarma ekipleri aynı zihniyetle, tek amaç için beraber çalışır, İHH, AFAD, JAK, diğerleri... Yaptığımız işin sadece bir tarafında biz varız, bu kollektif bir iştir, sivil savunmadır. Üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Bu afette görev almak sadece iş yükü ve yorgunluğu getirmez. Aynı zamanda duygusal yorgunluk da getirir.” diyen Akkurt, “Babayız, anneyiz kardeşiz, oğuluz. Üzerinde yürüdüğümüz bu enkaz, hepimizin hayatının bir parçasını temsil ediyor. Motive eden en önemli şey, bir canlının kurtarılması. Hepimiz tek bir amaç için çalışıyoruz, bir can kurtarmak. Bunun etkileri hepimizde var. Mümkün olduğunca işi profesyonelce yapmaya çalışıyoruz. Duygularımızı işin içine katmadan elimizden geldiğince, öğretilenlerle edindiğimiz tecrübelerle mümkün olduğunca iyi hizmet vermeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
AKUT'un Bayraklı ilçesi deprem bölgesinde 300'e yakın personelle görev yaptığını anlatan Akkurt, 6'şar saatlik vardiya sistemiyle ekipleri dinlendirerek sahaya sürdüklerini sözlerine ekledi.
"Son Ana Kadar Canlı Çıkarma Umuduyla Hareket Ediyoruz"
1999'daki İstanbul depreminde arkadaşlarını kaybetmesiyle arama kurtarma gönüllüsü olan Ali Güçlü Uzunalioğlu da eğitimlerin ardından Türkiye'deki çok sayıda afet bölgesinde görev aldığını anlattı.
Uzunalioğlu, son Elazığ depreminin yanı sıra Nepal'deki afette de enkaz altında can aradığını belirterek, "Aynı zamanda dağda mahsur kalanlara gidiyoruz. Sel, dağ ve deprem hepsine katılıyoruz. Enkaz bölgesinde bizi zorlayan, fazla sayıda insanın çalışmaları izlemeye gelmesi. İyi niyetle geliyorlar, belki çoğunun yakını var fakat bu işe engel olabiliyor. Enkazda hassas dinlemeyle canlıyı tespit edip, ulaşmak için strateji yürütüyoruz. İzmir'de kamu, vatandaş ve sivil toplum kuruluşları kurtarma faaliyetlerine destek oluyor. Devlet bu konuda gerekeni fazlasıyla yapıyor. Son ana kadar canlı çıkarma umuduyla hareket ediyoruz." diye konuştu.
0 Yorum