Son Dakika Haberleri
/
Dünyanın dört bir yanındaki olağanüstü doğa güzelliklerini gözler önüne seren filmler, koltuklarımızda arkaya yaslanarak büyüleyici manzaralara bakabilmeye imkan sağlar. Doğa tutkunlarının vazgeçilmezi olan bu filmler, tempolu ve yoğun yaşamımızda bir nefes alma alanı oluşturur. Siz de doğa tutkunu iseniz sizler için derlediğimiz hikayeleri ve atmosferleri ile doğanın görkemli güzelliklerini karşımıza çıkaran filmleri inceleyebilirsiniz.
Okja, 2019 yılında Parasite filmi ile En İyi Film dalında aldığı Oscar ile daha geniş kitlelere ismini duyuran Koreli yönetmen Bong Joon Ho’nun Parasite filminden iki yıl önce çektiği filmidir. Okja, gıda endüstrisinin doğaya ve hayvanlara etkisi üzerine çarpıcı bir eleştiri niteliği taşır. Film, küçük bir kızın laboratuvar ortamında yaratılan “Süper Domuz” ile dostluğunu anlatır. Parasite filminin yanında Memories of Murder ve Snowpriercer gibi oldukça etkileyici filmlere imza atan Bong Joon Ho, Okja filminde diğer filmlerindeki tarzını sürdürür.
Sean Penn’in en önemli yönetmenlik deneyimlerinden biri olan Into The Wild, 2007 yılının filmleri arasında yer alır. Yazar Jon Krakauer’in 1996 yılında yayınladığı aynı isimli kitaptan uyarlanan filmin, gerçek bir hikayeden esinlenildiği bilinir. Doğa ile iç içe yaşam sürmek isteyen bir gencin hikayesini anlatan film, 2008 yılında Oscar’a aday olmuştur. Doğa tutkunlarının en sevdiği filmler arasında en üst sıralarda bulunur.
18. yüzyılda geçen sürükleyici bir aşkın anlatıldığı Portrait of a Lady on Fire, eleştirmenlerden tam not alan eşsiz bir yapıttır. Film, genç bir kadının portresini yapmakla görevlendirilen bir sanatçı ile bu kadın arasında yaşanan duygusal ilişkiyi anlatır. Bu göz dolduran duygusal ilişkiyi doğanın güzellikleri ile derinleştiren film, doğa tutkunlarının izlemesi gereken filmler arasında yer alır.
Hayvanları kürkleri için avlayan bir şirketin çalışanı olan Hugh Glass’ın tuzak kurmak ve hayatta kalmak arasında mekik dokuduğu hikayesini anlatır. Dram, macera ve gerilim kategorilerinde bulunan 2015 yapımı film The Revenant, doğa tutkunlarının ilgisini çekebilecek bir filmdir.
Yaşanmış bir hikayeden uyarlanan 127 Hours, çevresine haber vermeden yalnız yolculuğa çıkan bir gencin yaşadıklarını anlatır. Yolculuk sırasında büyük bir kayanın altına sıkışan genç dağcının hikayesini anlatan film, macera, gerilim, dram ve biyografi kategorisinde yer alır. Doğa severlerin mutlaka izlemesi gereken filmlerdendir.
Nomadland, 2007 ile 2008 yılları arasındaki ekonomik gerilemenin ardından tüm bağlarını hiçe sayarak karavanda yaşamaya başlayan 60 yaşlarındaki dul bir kadının yaşamını anlatan bir yol filmidir. Frances McDormand’ın hem başrolünü hem de yapımcılığını üstlendiği film, kapitalizme karşı direnen göçmenlerin direnişini anlatır. Politik bir film olan Nomadland, umut, huzur, sevgi, fedakarlık ve dostluk üzerine önemli mesajlar verir. Usta işi bir politik film olan Nomadland, aynı zamanda doğayı etkileyici bir şekilde gösterir.
Yönetmenliğini Ang Lee’nin yaptığı 2012 yapımı olan macera ve drama türündeki film, 2001’de Yann Martel’in yazdığı aynı isimli romandan uyarlanmıştır. Pi’nin Yaşamı, Pi’nin Hindistan’daki bir hayvanat bahçesinden Pasifik’e uzanan yolculuğunda başına gelen gemi kazası sonucunda bir sandalda kırık bacaklı bir zebra, bir sırtlan, bir orangutan ve üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ile hayatta kalma savaşını anlatır. 11 dalda Akademi Ödülü’ne aday gösterilen film, mest eden görselliği ile doğa tutkunlarının mutlaka izlemesi gereken filmlerdendir.
0 Yorum