Klasik Müziğin Efsane Temsilcileri

Ludwig van Beethoven (17 Aralık 1770 – 26 Mart 1827)

Ludwig van Beethoven, Almanya’da dünyaya gelmiştir. Müzik eğitimini 4 yaşındayken babasından almaya başlayan Beethoven, bir süre müzik öğretmenliği yapmıştır. O zamanlarda Maria Magdelena Leym ile evlenen müzisyen, 1787 yılında Mozart ile çalışmak için Viyana’ya gider. Orada Josep Haydn ile tanışır. Bu tanışma sayesinde kendini geliştirme fırsatı yakalar. Önce piyanistliği sonra ise besteleri ile tanınan Ludwig van Beethoven, 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, 1 keman konçertosu, 32 piyano sonatı ve daha pek çok unutulmayacak eseri klasik müziğe bırakır.

Wolfgang Amadeus Mozart (27 Ocak 1956 – 5 Aralık 1791)

Avusturya’da dünyaya gelen Mozart, o zamanın en üretken klasik müzik bestecileri arasında bulunur. Babası ile birlikte müzik yapmaya başlayan Mozart, uzun süre Avrupa’da pek çok tura imza atar. Bu turlarda birçok eserini dinleyici ile buluşturur. Çok fazla sanatçıdan esinlenerek eserlerini oluşturur. 11 numaralı sonatının bir kısmında Türk Marşı’nı çalmıştır.

Antonio Vivaldi (4 Mart 1678 – 28 Temmuz 1741)

Antonio Vivaldi, Venedik’te dünyaya gelmiştir. Hazırladığı konçertolar ile ismini duyuran sanatçılar arasında yer alır. Gençliğinde papazlık eğitimi alan müzisyen, eğitimlerden sonra papaz olur. Bu dönemde çocuklara müzik eğitimi verir. Bir süre sonra görevinden ayrılan Vivaldi, bestelerini tüm dünyaya duyuran bir müzisyen olur. Klasik müzik sanatçıları arasında en fazla konçertoya sahip olan Vivaldi, her zaman farklı enstrümanlar kullanarak dinleyiciyi birbirinden farklı dünyaya davet eder. En çok bilinen eserleri, Dört Mevsim Konçertoları’dır.

Johann Sebastian Bach (21 Mart 1685 – 28 Temmuz 1750)

Almanya’da dünyaya gelen Bach, aile geleneği olan müzik ile çok erken tanışır. Erken yaşta anne ve babasının kaybını yaşayan Bach, abisi ile müzik çalışmaya devam eder. 15 yaşında kilisede soprano olarak yer alan müzisyen, daha sonra saray müzisyenlerinin arasında yer almaya başlar. Müzikte harikalar yarattığı döneme bu sayede kavuşan Bach, sarayda sergilediği performanslarla kısa sürede adını duyurur.

Niccolo Paganini (27 Ekim 1782 – 27 Mayıs 1840)

Niccolo Paganini, Cenova’da dünyaya gelen dönemin en iyi virtüözüdür. İlk müzik eğitimini babasından alan Paganini, 11 yaşında geldiğinde profesyonel bir şekilde müzik eğitimi almaya başlar. Küçük yaşlarda turnelere çıkan müzisyen, etkileyici keman çalışı ile bilinir. Halk arasında şeytanla yaptığı dostluk dolayısıyla bu kadar iyi keman çaldığı dedikoduları dolaşır. Paganini kısa bir süre içerisinde ünlü olur.

Pyotr İlyiç Tchaikovsky (7 Mayıs 1840 – 6 Kasım 1893)

Rus klasik müziğin başarılı sanatçıları arasında yer alan Tchaikovsky, 5 yaşında piyano eğitimi almaya başlar. Ancak ailesi müzik eğitimini yarıda keserek onu Kraliyet Okulu’na hukuk okuması için gönderir. Eğitimi bittiğinde devlet memuru olarak işe başlayan Tchaikovsky, daha sonra konservatuar eğitimi alarak müzik sevgisini sürdürür. Kuğu Gölü Balesi ve Uyuyan Güzel gibi unutulmaz bale gösterilerine müzikler hazırlayan müzisyen, herkes tarafından büyülenerek dinlenen eserlere imza atar.