Son Dakika Haberleri
/
Yarı kurak iklim kuşağında yer alan ve kullanılabilir su miktarı açısından stres altında olan Türkiye, kuraklaşan iklim ve artan nüfusa bağlı olarak önemi gittikçe artan su kaynaklarının verimli kullanılması için yer altı barajlarının sayısını artırıyor.
Özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte sıklığı, etki alanı ve şiddeti artan kurak periyotların etkilerini asgari seviyeye indirmek için su arzının artırılmasına ve su talebinin kısıtlanmasına yönelik projeler hayata geçiriliyor. Su arzının artırılması için barajlar, hidroelektrik santralleri ve göletler inşa eden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, son yıllarda çok sayıda da yer altı barajı projesi yürüttü.
Yer altı barajları, yüzey sularının yer altı suyuna iletilmesi, böylece yer altı suyunun rezerv ve kalite açısından korunması ve özellikle temiz içme suyu sağlanması amacıyla, topoğrafyanın ve jeolojinin uygun olduğu yerlerde inşa ediliyor.
Bu barajların inşaat ve kamulaştırma maliyetleri, yer üstünde yapılan klasik barajlara oranla daha düşük oluyor, ayrıca buharlaşma oranı da düşük kalıyor. Özellikle alüvyon tabanlı vadilerde yapılabilen barajlarla küçük çaplı sulamalarla köyler ve beldelerin içme suyu ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda yer altı suyu depolamak mümkün oluyor.
Yer Altı Barajları Nasıl Yapılıyor?
DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltı Suları Şube Müdürü Adem Sömer, barajların boşa akan suların gövde sistemiyle kontrol edilerek etkin kullanılması için inşa edildiğini söyledi. Yer altı sularının, içme sularının bir kısmının buradan sağlanması nedeniyle stratejik olduğunu belirten Sömer, yer altı barajları ve yer altı sularını suni besleme çalışmalarının da bu nedenle hayati önem taşıdığını ifade etti.
Sömer, yer altı barajlarının suyu tutabilecek jeolojik yapıların olduğu bölgelerde kurulduğunu dile getirerek, "Kurulmadan önce sondajlar, jeolojik ve jeoteknik çalışmalar yapılır. Burada alüvyon taban olması, suyun birikmesi açısından önemli. Bölgenin özellikleri ortaya konulduktan sonra ne kadar su depolanabileceği hesaplanır. Önüne 'geçirimsiz perde' denilen set yapılır. Bu setle arkada suyun birikimi sağlanır. Daha sonra bu biriken su, sondaj ya da havuz sistemiyle bir depoya basılır ve oradan da sulama sistemine verilerek kullanıcıya ulaştırılır." diye konuştu.
Sömer, bölge müdürlüğünün sorumluluk sahasındaki İzmir, Manisa ve Uşak'ta 16 yer altı barajı projesi yürütüldüğünü, bunlardan 10'unun tamamlandığını bildirdi.
"Yer Altı Suyunun Seviyesi 10 Metreye Yakın Yükseldi"
Kiraz ilçesindeki Suludere yer altı barajının da bu yıl içinde tamamlanacağını belirten Sömer, "Küçük Menderes havzasında yer altı su seviyeleri yaklaşık 10 yıl önce 40-45 metredeyken bugün 90-100 metrelere geldi. Su aşırı çekildiğinden su oranı çok azaldı. Yer altı suyunun desteklenmesi gerekiyor. Bu tür projelerle yer altı sularının daha fazla beslenmesine çalışılıyor. Tire Eğridere'de biten bir projemiz var. Orada bu yıl 6 milyon metreküp civarında suyu yer altına süzdürdük. Yer altı suyunun seviyesi 10 metreye yakın yükseldi." dedi.
0 Yorum